Daha ayrıntılı bilgi için aşağıdaki bilgilerden faydalanabilirsiniz:
Toxoplasma gondii'nin tanımlanmış konakları sadece kedigillerdir. Toxoplasma kedilerin bağırsak koksidioz etkenlerindendir ve geniş bir arakonak alanı vardır. Kediler ve özellikle 6 aylıktan küçük yavrular genellikle kistli fare, kuş, sıçan ve etleri yiyerek enfekte olurlar.
Kediler toxoplazma'nın herhangi üç formundan birisiyle enfekte olabilirler: taşizoit, bradizoit (kas dokusunda kistlenmiş formu), ve konakların dışkılarındaki ookist ya da zigotları. Kedilerin%50'sinden azı kist aldıktan sonra enfekte olmuşturlar.
Toxoplazma kistli fare, kuş, ve et yedikten sonraki prepatent süre 3-5 gündür, ookist alanlarda ise 20-34 gündür. Ookistler infekte kedilerde 1-5 hafta ookist saçarlar. Reenfeksyonlarda bu oran azalır ya da çevre koşullarına göre (ısı ve O2) daha uzun bir zaman alır. Uygun koşullarda ookist birkaç aydan birkaç yıla kadar canlı kalır.
Toxoplazma ookistleri iki sporokist ve dört sporozoit üretir. Isospora felis ve Isospora rivolta genç kedilerde en çok görülen koksidialardır. I. felis ookisti 40/30um, I. rivolta ise 25/20um'dir.
Toxoplazmalarınki ise daha küçüktür. 10/12um'dir yani alyuvarların iki katı kadar.
Fekal flotasyon yöntemiyle ookistleri konsantre etmek mümkündür ancak kediler sadece iki hafta boyunca ookist saçarlar ve bu yüzden bu teknik kullanışlı değildir.
Serolojik deneyler sonrası insan ve hayvanların asemptomatik olarak toxoplazmozis geçirdikleri belirlenmiştir.Test edilen kedi gruplarındaki kedi yogunluguna baglı olarak değişen yüzdelerde toxoplazma antikorları saptanmıştır. Kansas-Iowa'daki kedilerin %40-60'ı ve A.B.D'deki köpeklerin %24-57'sinde toxoplazma antikorları saptanmıştır.
Klinik bulgular kedinin yaşına, bağışıklık durumuna ve infeksyon şekline göre değişir. Uterus içi infeksyonlar, peumonitis, myocarditis, retinitis, ve kronik ensefalitisle sonuçlanabilir.
Toxoplazmanın teşhisi serolojil bulgu ve fare inokulasyonu ile doğrulanabilir.Serolojik testler çifter örneklerle 1-2 hafta aralıklarla yapılmalıdır. Bu testler Sabin-Feldman boya testi, florasan antikor, hemaglutinasyon, komplement fiksasyon, aglutinasyon, latex aglutinasyon ve ELISA testleridir.
Toxoplazma klinik bulgular, etken izolasyonu ya da serumda antikor saptanmasıyla teşhis edilebilir. Boya tesi (nadiren kullanılır) , komplement fiksasyon ,direkt aglutiansyon ve IgG, IgM floresan antikor testlerinin sonucunda bulunan antikor/antijen egrisine paralellik gösterir ya da hemen hemen aynıdır. Indirekt hemaglutinasyon testi bunlardan farklıdır çünkü infeksyon son döneminde
maksimum seviyeye ulaşır. IgM eğrisi de farklılık gösterebilir çünkü akut infeksyonda seviye hızla artar ve azalır.
En spesifik test IgM ELISA testidir. IgG antikorunun bulunması kedinin o anda enfekte oldugunu ve tedavi edilmesi gerektigini göstermez.Esasında immun kediler daha güvenli ev hayvanlarıdır çünkü reenfeksyonlarda daha az ookist saçarlar.
Temel olarak hamile kadınlarda, doğum anomalileri, sakat veya ölü bebek doğumu gibi durumlardan sorumlu tutulan 'Toxoplasma gondii' aslında korkulduğu kadar tehlikeli bir parazit değildir. İnsanlar kedide yaşayan bu canlıyla ilk temaslarıyla vücutlarında bir bağışıklık oluştururlar. Yani vücut bir nevi kendi kendini aşılamış olur.
Hayatı boyunca kedilerle teması olmayan bir kadın, hayatı kedilerle geçmiş bir kadına göre daha fazla risk altındadır.
Bu aynen daha önce kızamık geçirmeyen bir insanın hayatının ileri dönemlerinde virüse maruz kaldığında, hastalığı çok daha şiddetli geçirmesine benzer.
Gebe kadınların kedilere dokunmaktan korkmaları bu konunun toplum tarafından iyi bilinmemesinden ileri gelir. Tek riskli durum daha önce bu paraziti; enfekte bir kedinin teması, çevreden toz,yiyecek içecek gibi faktörlerle vücuduna almayan bir kadının gebelik döneminde bu parazitle temasıdır.
En güvenlisi herkesin Toxolazma'ya karşı bağışık olup olöadıklarını labaratuar testleri vasıtasıyla kontrol ettirmesidir. Böyle bir testi yaptırmayan gebe kadınların ise mümkün olduğu kadar kedilerle yakın temasa geçmemelerini tavsiye ediyoruz...